11 Maddede Erişkinlerde Akne Sorunu
- Akne erişkinlerde gözlenebilir. 30’larında, 40’larında hatta 50’li yaşlarında bile akne sorunu olan kişilere rastlamışsınızdır. Bazen akne bir kişide sadece ilk kez erişkin hayatta ortaya çıkabilir. Dermatologlar bunu “Adult-onset Acne.” olarak adlandırır.
- Bu akne tipi özellikle menopoz döneminde kadınlarda sık gözleniyor. Kadınlarda erkeklere kıyaslandığında daha sık akne sorunu gözlenmesinin en önemli nedeni, kadınların maruz kaldıkları düzensiz hormonal değişikliklerdir. Adet döneminde, hamilelikte, menopoz öncesi/sonrası ve menopoz sürecinde, doğum kontrol hapı bırakıldığında veya doğum kontrol hapı başlandığı zamanlarda bu hormonal dalgalanma ve değişiklikler sık görülür.
- Stres, erişkin dönemi akneye neden olan en önemli bir diğer faktörlerden biridir. Stres ile birlikte vücudumuz bir çok hormonla beraber androjen adlı bir hormon da salgılanır. Bu hormonlar yağ bezlerini ve derideki kıl folliküllerini tetikleyerek akne oluşmasına neden olurlar. Devamlı süregelen stres varlığında yüzde oluşan ve tedaviye dirençli bir akne, yetişkin bir kişi için sosyal ilişkileri açısından can sıkıcı bir problem haline gelebilir. Bir kişinin ailesinde akne öyküsünün bulunması da, erişkin aknenin ortaya çıkmasını kolaylaştıran ve dikkate alınması gereken bir diğer neden olabilir.
- Eğer erişkin tipi bir akne sorununuz varsa mutlaka saç ve yüzünüz için tercih ettiğiniz kozmetik ürünlerini gözden geçirmeniz gereklidir. Bu ürünlerin etiket kısmında, “non-komedojenik”, “non-aknegenik”, “oil-free”, “gözenek tıkamaz” ibarelerinden biri veya bir kaçı bilinçli bir tercih yapmanız açısından mutlaka yazmalıdır.
- Bir kez erişkin akne sorunu oluşmuşsa akla getirilmesi gereken bir diğer önemli neden, ilaçların neden olduğu yan etkilerdir. Kullandığınız bir ilacın aknenizi kötüleştirdiğini düşünüyorsanız mutlaka doktorunuz ile görüşmeniz uygun olur. Eğer ilacı mutlaka almanız gerekiyor ise dermatolog ile görüşmeniz uygun olacaktır. Akneniz kontrol altına alınacaktır.
- Bazen akne altta yatan henüz tanısı konmamış bir tıbbi sorun durum neticesinde de gözlenebilir. Bu durum teşhis edilip tedavi edildiğinde akne sorunu da kendiliğinden tedavi olacaktır. Aknenin vücutta yaygın gözlendiği bu durumlarda altta yatan bu gizli sorunun olup olmadığı dermatoloğunuz tarafından daha özenli araştırılmalıdır.
- Hava kirliliği akneye neden olan en önemli faktörlerden biridir. Açık havada yarım saat yürüdükten sonra yüzünüzü bir ped ile sildiğinizde bu pedin aldığı kirli renk sizi oldukça şaşırtabilir. Eve gelindiğinde cilt tipinize uygun cilt temizliği ürünleri kullanmak bu açıdan çok önemlidir.
- Yüzü çok sert, tahriş edici şekilde ve sık yıkamakta erişkin dönem akne sorununu kötüleştirebilir. Günde 2’den fazla ve uzun süre cildi yıkamak bazı ciltlere fazla gelebilir ve cildi daha da kurutabilir. Cilt kuruduğu zaman yağ bezlerimiz bu sorunu dengelemek, onarmak için çok daha fazla çalışmaya zorlanırlar. İçinde sert granüller olan yüz temizleme ürünleri de akneye neden olup var olan akne problemini şiddetlendirebilirler. Tercihimiz, cilde dost tahriş etmeyen hafif akne yıkama ürünleri olmalıdır.
- Şeker içeren tüm ürün ve meşrubatlar sağlığımızı olduğu gibi cildimizi de sabote eden gizli birer düşmandır. Şeker direkt insülin seviyesini artırır. İnsülin hormonu ise yağ salgılatan erkeklik cinsiyet hormonlarının üretimini artırıcı etki göstererek akneye eğilimi artırır. Akne sorunu hormon düzeyi ilişkisi, birçok ve yaygın bilimsel çalışma ile gösterilmiş bir ilişkidir. Bu nedenle glisemik indeksi düşük diyet, erişkin aknede bütünsel tedavi protokolünün önemli parçasını oluşturur.
- Erişkin dönemi akne sorunu bir cilt uzmanı tarafından bütünsel olarak ve detaylı bir muayene ile değerlendirilerek tedavi edilmelidir. İnternet üzerinden pazarlanan kaynağı, etkisi ve yan etkileri belli olmayan ürünlerden ve güvenliği onaylanmamış, kaçak satılan bitkisel kaynaklı akne ve izi tedavisinde kullanılan ürünlerden uzak durunuz. Bu sağlık bilinciyle; ürün, doktor ve tedavi tercihlerinde bulunmak aslında bizim kendimize olan bir özen borcumuzdur.
- Gelelim en güncel tedavi seçeneklerine; elbette tedavinin en önemli parçasını tedaviyi bütünsel olarak ele alacak olan bir dermatolog tarafından planlaması ve takip edilmesi oluşturuyor. Uygulamada en güncel tedavi protokolü ise, kontrollü ve cilt tipine göre tercih edilerek uygulanan çok seanslı ve iğneli fraksiyonel radyofrekans yaklaşımı ve bu teknik ile kombine edilen diğer tamamlayıcı girişimlerdir.